Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Cacher l'historique
Détails de l'historique
Effacer l'historique
Historique :
sign industry
import duty
abstimmbarer oszillator
favorless [obsolete]
yerine getiren
Historique
Phrases
Sens de
"yerine getiren"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 3 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
yerine getiren
exerciser
n.
2
General
yerine getiren
enforcer
n.
3
General
yerine getiren
consummative
adj.
Sens de
"yerine getiren"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 54 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
yerine getiren kimse
performer
n.
2
General
bir günahın bağışlanması amacıyla papazın önerdiği kefareti yerine getiren kişi
penitent
n.
3
General
vasiyet hükümlerini müştereken yerine getiren kişi veya kurum
coexecutor
n.
4
General
vasiyet hükümlerini yerine getiren kimse
executor
n.
5
General
vasiyeti yerine getiren
executor
n.
6
General
dilekleri yerine getiren büyülü şapka
wishing cap
n.
7
General
kraliyet ailesine ait ayak işlerini yerine getiren görevli
yeoman
n.
8
General
soylu bir hanede ayak işlerini yerine getiren hizmetli
yeoman
n.
9
General
adaleti yerine getiren kimse
righter
n.
10
General
görevi yerine getiren kimse
officiator
n.
11
General
emirleri düşünmeden yerine getiren duygusuz ve vicdansız kimse
robot
n.
12
General
amerika'nın eski hollanda kolonilerinde yerel yargı işlevlerini yerine getiren kimse
schout
n.
13
General
dini vecibelerini yerine getiren
religiously observant
adj.
14
General
dini vecibeleri yerine getiren
religiously observant
adj.
15
General
ölülere saygı duyup cenaze törenlerini uygun şekilde yerine getiren
obsequious
adj.
16
General
işlevi yerine getiren
official [obsolete]
adj.
17
General
hizmeti yerine getiren
official [obsolete]
adj.
18
General
(başkasının) ihtiyaç ve isteklerini aşırı dikkatle yerine getiren
overattentive
adj.
19
General
maksimum kaynak kullanılarak acil durum koşullarını en kısa sürede yerine getiren
crash
adj.
20
General
başkanın otoritesinin işlevlerini yerine getiren
presidential
adj.
21
General
işlevi yerine getiren anlamındaki son ek
-ator
suf.
22
General
bir işlevi yerine getiren anlamı veren son ek
-ure
suf.
23
General
(belirli bir faaliyeti) yerine getiren anlamına gelen son ek
-ier
suf.
Colloquial
24
Colloquial
birinin yerine bir görevi yerine getiren program (bot)
droid
n.
Idioms
25
Idioms
başkasının isteğini yerine getiren kişi
organ grinder's monkey [uk]
n.
26
Idioms
protestanlık öğretilerini yerine getiren fakat giderek daha politikleştirilmesi ve daha fazla muhafazakarlıkla ilişkilendirilmesi sebebiyle protestan olarak anılmaktan kaçınan kimse
exvangelical
n.
27
Idioms
sözünü yerine getiren
good as (one's) word
adj.
Law
28
Law
hükümetin belirli işlev yerine getiren bileşeni
branch
n.
29
Law
yetkili kimsenin buyruklarını yerine getiren
obedient
adj.
Politics
30
Politics
kraliçe'yi temsilen atanan ve daha çok başbakan tarafından belirlenen parlamenter görevleri yerine getiren dük
Chancellor of the duchy of lancaster
n.
31
Politics
kralın kişisel hizmetlerini yerine getiren çavuşluk
grand sergeanty
n.
32
Politics
kralın kişisel hizmetlerini yerine getiren çavuşluk
grand serjeanty
n.
33
Politics
hükümdarsız dönemde kraliyet işlevlerini yerine getiren kimse
interregent
n.
Informatics
34
Informatics
belirli bir görevi yerine getiren yazılım rutini
handler
n.
Biology
35
Biology
annenin görevlerini yerine getiren biyolojik anne dışındaki birey
allomother
n.
36
Biology
ebeveynin görevlerini yerine getiren biyolojik ebeveyn dışındaki birey
alloparent
n.
37
Biology
hücrenin sitoplazmasında bulunup belirli görevleri yerine getiren küçük yapılar
organelle
n.
Biochemistry
38
Biochemistry
aynı ve belirli bir vitamin işlevini yerine getiren iki veya daha fazla kimyasal madde
vitamer
n.
Education
39
Education
okulda düzenlenen etkinliklerde para toplama, yer belirleme ve gösterileri organize etme gibi görevleri yerine getiren öğretmen
homeroom teacher
n.
History
40
History
antik atina'da hem yargıç hem jüri görevlerini yerine getiren bir yüksek mahkeme üyesi
dicast
n.
41
History
(parlamentoda) düzeni sağlayan ve talimatları yerine getiren memur
serjeant at arms
n.
Religious
42
Religious
halka açık yerlerde veya yabancı erkeklerin yanında yüzünü ve ellerini kapatan dini vecibelerini yerine getiren Müslüman kadın
niqaabi
n.
43
Religious
kilisede gönüllü olarak belirli işlevleri yerine getiren kilise cemaatinden bir kadın
altar society
n.
44
Religious
resmi olarak izni olmayıp veya papaz olarak atanmayıp rahip olmak için hazırlık süresinde papazın görevlerini yerine getiren kimse
minister
n.
Philosophy
45
Philosophy
(ayurvedada) vücuttaki farklı işlevleri yerine getiren enerji tipi
dosha
n.
Military
46
Military
belirli yazılı standartları yerine getiren konteyner
military performance specification container
n.
47
Military
belirli yazılı standartları yerine getiren konteyner
milspec container
n.
48
Military
(abd donanması'nda) büro işlerini yerine getiren ve birimiyle ilgili kayıt ve raporları tutup bilgi sağlamaktan sorumlu deniz astsubayı
yeoman [us]
n.
49
Military
alan bazında veya kilit ulaşım noktalarında harekat sorumluluklarını yerine getiren bir askeri birim
movement control team [us]
n.
50
Military
(abd hava kuvvetleri karargahında) temel planlama ve operasyonları yerine getiren personel birimi
operations
n.
51
Military
belirli yazılı standartları yerine getiren konteyner
milspec
abrev.
Entomology
52
Entomology
sosyal böcek kolonilerinde belli işlevleri yerine getiren gruplara verilen ad
caste
n.
Slang
53
Slang
beyazların her emrini kuzu kuzu yerine getiren siyah
pork chop
n.
54
Slang
demiryolu bakım istasyonundan sorumlu memurun görevlerini yerine getiren kimse
dinger
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yerine getiren
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy